Ekolojik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile
havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Daha
geniş anlamda çevreyi korumayı amaçlayan, doğadan aldığını doğaya geri veren,
tarımın sürekliliğini sağlamayı hedefleyen ve hatta çalışanlarının
menfaatlerini korumaya başlayan toplu bir felsefenin ürünü, bir yaşam biçimi.
Organik ürünler vücudunuzun doğal dengesini bozmaz, canlılık verir, tamamen
doğadaki organik bitkilerden elde edilir. Saf ve doğal olmayan hiçbir madde
içermez.
Organik tarım ürünleri, beslenmemizin dışında giyim,
kozmetik, kişisel bakım ürünlerine içerik katkısı sağladıkları için herbirimize
aslında oldukça geniş bir yelpazede geri dönmektedir. Günümüzde sentetik
maddelerin, üretimin her aşamasında yer alması maalesef hem sağlığımızı, hem
doğal kaynaklarımızı, hem de ekolojik dengeyi tehdit ediyor. Bu nedenle organik
tarımın sürdürülebilirliği her alanda sağlanmalı, her koşulda destek
olunmalıdır.
Organik tarım yapılırken ilaçlama ve gübre amacı ile
DDT, aldrin, endrin, mirex gibi hiçbir kimyasal kullanılamaz. Bu kimyasallar
sağlığımızı ciddi anlamda tehdit ettiği gibi yeraltı suları ve atmosfere dahi
karışarak ekolojik dengeyi de tehdit etmektedir.
Organik tarımda kullanımı yasaklanmış olan bir diğer
kimyasal grup ise inorganik gübrelerdir. Sık sık kullanılan bu gübreler yıllar
geçtikçe toprakta arsenik gibi birçok zararlı maddenin birikmesine neden
olmakta ve her geçen yıl etkisini daha da çok artırmaktadır. Biriken bu maddelerin
yediğimiz besinlerle bize ulaşması çok kolay olduğu gibi, yağmur suları ile
birlikte de yer altı sularına karışarak hem sağlığımıza, hem de çevreye ciddi
şekilde zarar vermesi göz göre göre yapılan en büyük yanlışlardan birisidir.
Organik tarımda kullanılması öngörülen organik
gübreler; katı halde hayvan gübresi, hayvan gübresi ve su karışımları, mutfak
ve ev artıklarının beslediği kurt karışımlarının oluşturduğu gübreler
(vermicompost), turba (yosun), atık sular ve guano (martı gübresi) dir.
Dolayısıyla organik besin veya kozmetik maddelerini
oluşturacak olan bitkiler önceden belirlenmiş ve kesin üretim standartlarına
göre yetiştirilirler.
Organik sertifikalı buğday, arpa vb. gibi tahıllar,
diğer ekinler, sebzeler ve meyve veren ağaçlar konvansiyonel böcek öldürücüler
kullanılmaksızın yetiştirilmelidirler; çünkü bu kimyasallar kolaylıkla toz veya
gaz hale geçerek yeraltı ve yerüstü sularının yanında atmosfere de karışarak
yüzlerce kilometrelik mesafeler katedebilmektedirler. Biyolojik sistemlerde ilk
konsantrasyonlarının 70,000 katına kadar birikebilmekte, zararlı etkilerini
yıllarca sürdürebilmektedirler.
Bu böcek ilaçları hedef gruplarından çok daha geniş
ve insanları da içine alan bir grup canlı için tehlike arzetmekteler.
İnsanlarda endokrin sistemi düzensizliklerine, kansere, bağışıklık sistemi
hastalıklarına, sinir sistemi hastalıklarına, kısırlığa, sakat doğumlara yol
açmaktadırlar. Bu sentetik maddeler kuşlara, balıklara ve doğadaki diğer
canlılara da büyük zararlar vermekteler.
Organik ürünler tüketiciye ulaşmadan önce kesinlikle
iyonize radyasyona maruz kalmamalı ve hazırlanmaları sırasında renk verici
kıvam artırıcı sentetik katkı maddeleri kullanılmamalıdır.
Bazı ülkelerde genetik modifiye edilmiş ürünler de
organik listesinden çıkarılmıştır.
İngilizce hazırlanmış fakat organik tarım ve hayvancılığı anlatan aşağıdaki diagram tüm organik üretim akışını özetlemektedir.
Organik tarım ürünlerine ulaşabileceğiniz en kısa
yol loveorganik.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder