"Temizlik"
kavramı her ne kadar tek bir anlam ifade ediyor gibi görünse de gerçekte
kişiden ortama, zamandan mekana kadar pek çok etkene göre değişen bir anlam
taşıyor.
Artık hiçbirimiz anneannelerimiz gibi evi süpürmüyor, çamaşırı
küllü sularla yıkayıp güneşte kurutmuyor, yerleri arap sabunuyla
fırçalamıyoruz. Buna vaktimiz yok. Temizlik için "hoş kokulu", "beyazdan
daha beyaz yapan", "iz bırakmadan pırıl pırıl yıkayan",
"mikroplardan arındıran" yardımcılarımız var. Ancak evimizi,
eşyalarımızı, giysilerimizi ve yediğimiz yemeğin artıklarını temizlerken
bedenimizi, suyu, toprağı, havayı, doğal ortamları nasıl kirlettiğimizin
farkına varmıyoruz.
Oysa çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden temizlik maddeleri
yerine ev temizliği konusunda çevreye karşı sorumlu pek çok seçenek bulunuyor.
Üreticiler, önemli bir çoğunluğu evlerinin "tertemiz",
"dezenfekte edilmiş", "mikropsuz" olması gerektiğine
inandırmak konusunda son derece başarılı olmuşlar ve bunu yapabilmek için
gereken ürünleri satmayı sürdürüyorlar. Tuvalet ve fırını temizlemek için asit,
banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış
petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve yalnızca evlerimizi
temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler...
Günlük yaşamda kullandığımız ürünler 55.000’in üzerinde kimyasal
çeşidi içeriyor ve her yıl bunlara binin üzerinde yenisi ekleniyor. Birçoğu ise
yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya
sürülüyor.
Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su
sistemlerimize karışıyor. Sözünü ettiğimiz kimyasallar, sonunda "fazla
yüklenme" olasılığı yaratarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma
düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk
sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.)
Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını
değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın
temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey
ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor.
Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların
da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik
sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı
kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde
bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları
zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi
açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor.
Zehirli olmayan doğal temizlik maddeleri ise foseptik sistemi,
içme suyu ve sağlık konusunda büyük yararlar sağlıyor.
Sonett, Klar ve Sodasan dünyada ve ülkemizde organik temizlik ürünlerinde ilk akla gelen markalardır. Bu ürünlere loveorganik.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder